Hayatın akışı bazen fırtına gibi, bazen de bir meltem kadar hafif. Ama ne olursa olsun, kapımızı çalan duygular hep aynı niyetle gelir: bize bir şey öğretmek için. Acı geldiğinde onu hemen bastırmaya, sevinç geldiğinde fazla heyecanlanmamaya, korku geldiğinde hızla uzaklaşmaya çalışırız. Oysa duygular böyle hızlıca kovulmak için değil; bir süreliğine misafir edilmek için gelirler. Acı geldiğinde onu yaşa. Onu görmezden gelmeye çalışma. Çünkü acı, içinde sakladığın bir yarayı

Geçmiş yıllarda, Temmuz ayında Yedigöller Milli Parkı’nda yaptığım kamp, hem şehirden kaçış hem de doğayla yeniden buluşma isteğimin en güzel cevabı oldu. Burası gerçekten başka bir dünya… Yoğun oksijen, çam ağaçlarının kokusu, göllerin sakinliği ve zamansız sessizlik… Eğer sen de doğayı iliklerine kadar hissetmek isteyenlerdensen, bu yazı tam sana göre. Yedigöller Nerede? Yedigöller Milli Parkı, Türkiye’nin Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Bolu ilinin kuzeyinde yer alan doğal bir

Kapitalizm bize “çok çalış, daha çok kazan, daha iyi yaşa” dedi. Ama kimse söylemedi; çok çalışırken aslında yaşamayı unuttuğumuzu. Zamanla aynı saatlerde uyanan, aynı şeyleri yiyen, aynı yorgunlukla uyuyan insanlar olduk. Farklılıklarımız törpülendi, tutkularımız susturuldu. Bir sabah fark ettik ki, biz sadece çalışmıyor, tükeniyorduk. Sistem, üretmekten çok “tükenmeyi” kutsadı. “Boş durma” dediler, “daha hızlı ol” dediler, “herkes yapıyor, sen de yapmalısın” dediler. Ve biz

Hayatta bazen çırpındıkça daha çok batıyor gibi hissederiz. Oysa bazen yapmamız gereken tek şey, çırpınmayı bırakmaktır. Akışa bırakmak. Her şeyi kontrol etmeye çalışmaktan vazgeçmek, kalbimizin yükünü hafifletir. Çünkü her şeyin bir sebebi, her olayın ardında bir hikmet vardır. Gerçek tevekkül, “nasıl olsa olur” diyerek kenara çekilmek değildir. Emek verip sonucu kadere bırakmaktır. Bir insan elinden geleni yapar, sonra içinden derin bir nefes alır ve teslim olur. Çünkü bili

Akdeniz’in öykülerle dolu adası Kıbrıs’ın doğu kıyısında, şehrin gürültüsünden uzak, sessiz bir manastır kompleksi bulunur: Aziz  Barnabas Manastırı. Burası yalnızca bir tarihi yapı değil, aynı zamanda inancın, tartışmaların ve gizemlerin kesiştiği bir alan. Hem Hristiyanlık hem İslam tarihinde adı geçen Barnabas’ın mezarı burada bulunuyor ve yıllardır sayısız hikâyeye konu oluyor. Aziz Barnabas Kimdir? Barnabas, Kıbrıs’ın Salamis kentinde Yahudi kökenli bir ailede doğmuş, da

Geçtiğimiz yıl mayıs ayında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret ettim. Adana’dan direkt uçakla Lefkoşa’ya ulaştım ve bir hafta boyunca konakladım. Bu süre zarfında KKTC’nin neredeyse her yerini gezme fırsatım oldu. Gördüklerim, hissettiklerim ve öğrendiklerimle dolu dolu bir Kıbrıs deneyimi yaşadım. Şimdi bu eşsiz adayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Girne 💰 Para Birimi Kuzey Kıbrıs’ta Türk Lirası kullanılabiliyor. Ancak İngiliz Sterlini ve Euro benim gördüğüm kadarıyla

Anadolu’nun kalbinde yer alan Kayseri, binlerce yıllık tarihiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Şehir, tarih boyunca farklı isimlerle...

Makedonya, Balkanların kalbinde hem tarihi dokusuyla hem de sıcakkanlı insanlarıyla beni kendine hayran bıraktı. Burada geçirdiğim günler...

2023 Nisan ayında Bosna Hersek’in incisi Mostar’ı ziyaret ettim. Bu küçük ama büyülü şehir, bana hem huzuru hem de hüznü aynı anda...